Monday, March 29, 2010

27.Hafta Yürü ya kulum

Bursaspor: Büyüksehir gercekten bu sene de calisiyor. Gecen sene Besiktasimi sampiyon yapan Büyüksehir, bu sene de zirveyi sekillendiriyor. Ayagimiza kadar gelen firsati degerlendiremesek te, ben Bursasporun yarisi sonuna kadar götürecegine inaniyorum. Sercan acemice ofsayt pozisyonlarina düsmese mac sonucu cok farkli olabilirdi. Kalan maclara baktigimda eger ki G.Saray i Istanbulda yenersek, en azindan sampiyonlar ligi garanti olur.

Besiktas: Öncelikle Atom Karincaya tesekkur etmek gerekiyor. 2-0 öne gecen bir takimi savunmaya yaslamayip, bize güzel mac izlettirdigi icin ve Besiktasin önüne tas koymadigi icin. Bizim bu mactaki en büyük kaybimiz Ferrari oldu. 4 hafta oynayamayacak olmasi cok kotu oldu. Tello fedakarca oynuyor. Bu hafta Finki cok begendim. Ernst te eski Ernst gibi oynadi. Nazar degmesin. Rüstü bir pozisonda gene sapitti, ama macin donusundeki katkilari dolayisi ile o pozisyonu tum Besiktasli gönul dostlari gibi, ben de hafizamdan siliyorum.

F.Bahce: Yatip kalkip Rjkarda dua etmeleri lazim. Gol pozisyonu bulamadiklari bir maci dahi 1-0 kazanabildiler. Daumun korkak futbolu Fenerbahceyi Türkiyede sampiyon yapabilir ama kalitesiz, zevksiz mac izlemeye devam ettik. 40 metreden sansa da gol atsa bu 3 puan hem Feneri havaya soktu, hem de kalan fikstür avantajini hatirlatti. Daumun mac sonundaki yorumlari tam zirvalikti. Volkanin da yaptigi terbiyesizlik. Ama Fenerbahce yöneticileri cikipta özür diletemezler iste. Tabi verilmeyen penaltilar komsuya olunca Fenerbahceli yöneticiler cok konusmuyor. Eee alistik artik.

G.Saray: Kisiliksiz bir oyun. Keita ve Santos disinda kimin sahada oldugunu anlamakta gucluk cektim. Orta sahasi olmayan bir takim halinde idi G.Saray. Eskiden Engin vardi kaleci. Tavukkarasi derlerdi, gece macinda oynarken cok uzaklardan gol yerdi. G.Sarayin Leo Franco su icin taptavukkara derim baska da birsey demem. O golü kalede Önder olsa yemezdi, tutamasa da kornere atardi kesin. Bundan sonra G.Saray in isi cok zor, her ne kadar derbi maclarini tamamlamis olsa da.

Haftanin özeti Balli Fener, atom karincaya minnettar Besiktas, testi kirilmadan tokati yemis Bursa ve karsi takimin kalecisi ile sahaya cikmis bir G.Saray kisacasi.

Tuesday, March 16, 2010

25. Haftanin ardindan

Lig iyice kizisti. Güzel futbol olmasada heyecan doruktaydi bu hafta yine. Kayseri ve TS nin puan kayiplariyla sampiyonluk yarisindaki takim sayisi 4 e indi.

BURSA: Basindaki yorumcular ve futbol severler (bende dahil) Bursanin sampiyon olabilecegine inanmiyorlar(inanmiyorum). Sondan bir hafta önce Ankaraspor macindan dolayi mac yapmayacaklar ve son haftada sampiyonluk yarisindaki rakiplerinden birisi olan Besiktasla evlerinde oynayacaklar. Bundan daha iyi bir avantaj olamaz herhalde.

GS: Barosun geri dönüsü GS ye büyük bir güc katacaktir. Son 15 dakika oynasada sakatliktan tamamiyle kurtulmus izlenimi verdi. Yanliz güya lig sampiyonluguna aday olan veya yine bir degil iki tane onbir cikartacak kadar iyi oyunculara sahip A.Gücünün defanstaki yaptigi hatalar alemlere senlikti. Ilk iki golde inanilmaz defans hatalarindan kaynaklandi. Yani GS öyle ahim sahim oynamadi.

FB: Sampiyonluk bir baska bahara kaldi denen FB, son 9 haftada birkez 3 üc puan (Ankaraspor maci) almasina ragmen GS ile arasindaki puan farki topu topu 5 puan. 2 hafta sonrada GS ile oynayacak. Yani hicbir sey bitmis degil aslinda.

BESIKTAS: Herkese afakanlar bastiran defansif-Italyan vari futbol anlayisi Besiktasimin sampiyonluk yarisina devam edebilmesindeki en büyük unsur. Aslinda oyun dizilisine bakildiginda 3 tane hücumcuyla oynuyormus gibi gözüküyor. Ama dörtlünün önüne konan Toroman, Ernst, Necip isin daha cok defansif kismina odaklaniyorlar. Buradaki en önemli sorun ilk golü rakibin atmasi durumunda takimin cok zorlanmasi. Ne Fink ne de Tello skora direk etki edebiliyorlar. Bütün yük ileri uctaki forvete binmis durumda. Diger taraftan bu oyun sablonun avantaji, Besiktasim golü bulduktans sonra oyunu cok iyi sogutabiliyor. Hem Belediye hem Denizli atak üstüne atak gelistirdiler gibi gözüksede toplam gol pozisyonlari 2 yi gecmedi.

Besiktasimla ilgili bir tespitte takimin Alman panzerlerindeki ve Deli Ibo’ daki yorgunluk belirtileri. Diger oyuncular ara ara dinlenme sansini bulsalarda bu üc oyuncuda hemen hemen her mac oynamalarindan dolayi büyük bir düsüs icerisindeler. Ernst 2 mac dinlendirildi. Bir sekilde Fink ve Deli Iboda 1-2 mac dinlendirilmeli.

Thursday, March 11, 2010

TSL sil bastan!!! IBB maci.

Besiktasim rakibi oynatmama sitiline dönünce, IBB TD si Abdullan Avci kuduruverdi. Taraftarda "Yatsana...Yatsana... Abdullah Avci yere yatsana..." diye kendisiyle dalga gectiler:-) GS maclarinda süt dökmüs kediye döner. Diger maclarda saga sola saldirir. Hic sevmiyorum böyle TD leri.

Umutlarin tekrardan yeserdigi bir haftaya giriyoruz. Besiktasimin fikstürü cok zor olsada takimin hirsi, oyun düzeninin oturmasi ve formda TD sayesinde camia sampiyonluga kilitlenmis durumda. Gülen TD Denizli tam bir turnuva hocasi. Adam uzun maratonlari sevmiyor. Ligin boyu kisaldigi icin kendiside olaya konsantre olmus durumda.

Dün futbol güzel degildi. Ama Besiktasimdaki oyuncularin yardimlasmasi mükemmeldi. Tello son 2 mactir harika oynuyor. IBB attigimiz 2. gole kadar dogru düzgün top görmedi. 2. golden sonra bir 10 dakika üzerimize geldikten sonra oyun yine Besiktasimin kontrolü altinda gecit. Su bizim bitmez tükenmez enerjiye sahip Ekrem (2. Deli Ibo) biraz ayaklarina ve kafasina hakim olsa mac ilk yarida kopabilirdi.

Görünüse göre Sampiyonluk 30. haftadan sonra oynanacak GS - Bursa, Bursa - Besitkas maclarinda belli olucak.

Tuesday, March 9, 2010

Haftaya Bakis, emme tarafsiz

Kisaca goruslerimi belirteyim.Efendim bu hafta izleyebildigim maclar FB, GS maclariydi. FB yi ilk yari begendim istekli oynadilar rakibe sans vermediler. Ikinci yari kanimca psikolojik baskinin hakim olmasiyla oyunda geriye dustuler Necati'ye verilmeyen penealti golle sonuclansaydi uzulurdum Emre'nin harika oynunun karsilik bulamamasina. Daha sonrasinda kendisine yapilan hareketi hakem Necati ile odestirmek adina calmadi kanimca.GS macini da takip ettim. GS epey varyasyon denedigi macta bir turlu arzu ettigi ritmi bulamadi, bunda ES in kanatlari iyi kapamasinin etkisi de vardi. Gelelim gollere efendim ESin birinci golu bariz elle oynama, ayni topcu mac icinde ceza sahasi hemen disinda bir baska atagi bu sefer daha net elle kesmisti hakem galiba epey uykulu idi. Es in 2. golu epey hostu. GS nin golu ise tamamen hakein odestirme icgudus ile caldigi alakasiz bir penalti dudugu idi. Ama ESES in bandosunu cok sevdim onun icin kazansin boyle taraftarli takimlar.Bursa oynamadan kazandi kalbim onlarla umarim sampiyon olurlar.Giresun Bolu ile berabere kalarak ilk alti icin super bir sansi kacirdi ama hayvan terli mutlak ilk altida potayi gorecektir. Ayrilda gel Cotanak diyoruz.

25. Hafta

Bu hafta alinan sonuclar ve D. Bakir - Bursa macindaki olaylar asagi yukari herkes tarafindan tahmin ediliyordu. Bir sehrin takimini taraftarindan ayirt etmek ne kadar dogru olur bilemem. Iceri nasil sokuldugu mechul yüzlerce esit büyüklüklere bölünmüs ve her birisi ölümcül olabilecek taslarin ev sahip takim oyuncusu, rakip oyuncu ve hakem demeden sahaya yagdirilmasina normal sartlarda federasyon ceza kurulu tarafindan lig sonuna kadar seyircisiz oynama cezasinin verilmesi lazim. 2500 polisle alinan güvenlik önlemine ragmen bu stada o kadar tas nasil girer? Mac baslamadan önce 100 tane polis stadin bütün siralarina söyle bir göz atamazlar miydi? Süper Ligde futbol takimi olmasi icin can atan onlarca sehir varken, bu gerizekali taraftar gruplari ne isterler anlayabilmis degilim. Diger taraftan Diyarbakir catir catir top oynayan ligde kalma ihtimali oldukca yüksek olan bir takim. Unutmadan bu olaylarin tetikcisi tabiki Bursada yasanan olaylarin sonunda Federasyonun Bursaya verdigi komik para cezasidir. Büyük bir ihtimalle Diyarbakirin sahasi 5 mac kapanir. Olaylar örtbas edilmeye calisilir.

D.Bakir - Bursa macinin sonucu sadece bu iki takimin degil sampiyonluk, Sampiyonlar Ligi ve UEFA kupasina gitme sansi bulunan ilk yedi siradaki bütün takimlari etkiliyen bu macti. Bursaspor, oynamadan, hicbir oyuncusu sakatlanmadan, kart görmeden ve gol atmadan maci 3-0 kazandi.

Es-Es, GS yi evire cevire yendi. Korayin ilk goldeki topa elle müdahelesinde bana cok abarti bir elle alma gibi gelmedi acikcasi. Dün gece hakem, hem Jo hem de Elanoyu rakiplerine kasten yumruklamalarindan dolayi atmaliydi. Bunun yerine rencide edilen Es-Es li oyuncular sari kartla cezalandirildilar. Ardanin mactan sonra "bunlarin oynadigi futbol futbol degil...Bizim süper bir avantajimiz vardi. Bunu biz simdi normal avantaja döndürdük" seklindeki demeclerine herkes kiciyla gülmüstür.

FB liler sahada alamayacaklari sonuclari saha disinda almak icin var gücleriyle calismaya basladilar. Maca bakildiginda, Emre yerdeki rakibine vurdugu yetmezmis gibi birde üstüne saldirir. Hakem Emreye hicbirsey demez. Onun yerine darbeye maruz kalmis oyuncuyu azarlar. Bilica, ceza sahasinda Necatinin her iki ayagini yerden keser. Yine hicbir penalti yorumu yapilmaz. Ama önüne gelen Emrenin penaltisi verilmedi der (ki gercektende penaltiydi). FB yöneticisi mactan sonra cikip benzer suclamalarla gündemi belirler. FB taraftari 6 yil önceki Besiktas seyircisini kopyalar. Bir hafta önce kaybedilen IBB macindan sonra, FBli seyricilerin attigi tasla hastaneye kaldirilan IBB li oyuncudan ve bir diger tasin isabet ettigi yan hakemden kimse bahsetmez. Bu mac seyiricisiz oynansaydi ayni sonuc olur muydu?

Besiktasim, kendisine hep ters gelen IBB yi yarin yenerse sampiyonluk yarisinda iyice bende varim diyecek. Ondan sonrada ünlü yorumcular iste FB ve GS kötüde Besiktas geldi ortak oldu diye hep beraber aglamaya baslarlar:-)

Neyse. Bu yilda sampiyonluk 70 puan sinirinda belirlenecek gibi duruyor ki bu durum seriye baglanmaya basladi. Artik kimse 80 puanli sampiyonluklar beklemesin.

Sevgilerimle
Önder