Monday, May 25, 2009

33. HAFTA BESIKTAS SAMPIYO...

Sampiyonluk kupasinin iki ucundanda tutmus durumdayiz. Geriye tek Denizli macinda kupayi kaldirmak kaldi. Bu hafta Carsambadan itibaren gazetelerin spor sayfalari bol bol 2 yil önceki meshur Denizli-FB macindan dem vurup duracak. Hicbirisine kulak asmaya gerek yok. Ligin tepesindeki Besiktasimla ligin sonlarindaki Denizliyi ayni kefeye ancak saksakci basin koyar.

Dünkü macta, yillardir sampiyon olamamanin, bütün bir sezon boyunca olan olaylarin ve kaybedilecek bu macin sampiyonluga mal olacagi stresinden dolayi iyi bir oyun ortaya cikmadi. Isin ciddiyetini anlayan oyuncular Besiktasta Ernst ve Rüstü, GS de ise Ardaydi.
Diger taraftan bu ekonomik krizde hic futbolcu transferi yapilamamasi durumunda seneye Sampiyonlar liginde bu takimin ne yapacagida bir soru isareti. Tabi bunu en iyisi sampiyon olup, sampiyonluk sevincini "Haftanin panaromasi" üyeleriyle doya doya Zürich sokaklarinda eglendindikten sonra degerlendirmek gerekir.

Bu kalp, bu lige dayanmiyor. Besiktasimin Denizliyide asip sampiyon olmasini dört gözle bekliyorum.

Monday, May 18, 2009

32. HAFTA - BESIKTAS SAMP...

Ne haftaydi ya? Önce Feneri Izmirde darmadagan et. Ondan sonra Ankarada Ankaragücünü paket yap. Kisaca, Besiktasimin tarafli tarafsiz herkesin onayini almis bir sekilde dolu dizgin sampiyonluga kostugu bir haftaydi 32. hafta. Koca bir hafta lider olmanin mutluluguyla dolasmak ne güzel bir duygu:-))

Sivas macinin ilk yarisini seyrettim. Ilk 5 dakikada maci 3-0 a getirebilirlerdi. Atabilecekleri golleri atamayinca mac kisir bir sonucla bitti. Az kalsin son saniye pozisyonuyla Hacettepe beraberligi yakalayacakti.

TS, hakemin yarattigi serbest vurusla sansa 3 puani alinca ligin üc sirasinin netlesmesi bir sonraki haftaya kaldi.

Ligin alti kazan gibi. Insallah Konya, Ankarayi yenip bir üst tura cikar. Belediyenin ligde kalmasi kesinlesti gibi. Bir de Kasimpasa geldi. 18 takimli ligde 5 tane Istanbul takimi var. Istanbula bir kota koyulmak zorunda.

Besiktasim ne yapip edip GSyi yenmeli bu hafta. Ondan sonra kim ne yapmis bizi ilgilendirmeden Denizli macina yelken acariz. O haftanin mansetleri kesin meshur Denizli - FB macindan bol bol dem vurur. Bu konuyla ilgili yorumum hazir oldugu halde o haftaya sakliyorum.

Wednesday, May 13, 2009

Kupayi gördük. Bobiyi Aldik

Mac sonunda 26 yildir kupayi görmemis olan sevgili Fenerli futbolcu ve taraftar kardeslerimiz gözyaslari icinde "Kupayi gördük. Bobiyi aldik." dediler:-) Bobi yerine Bobo olmasi lazim sevgili kardesler desekte, "yaw gardasim biraghh. Ahandqa Bobiyi almisiz, ahanda Boboyu almisiz, ahanda BABAyi almisiz. Ne fargaderkine" diyen sevgili FB li kardeslerimize gecmis olsun deyip kupalarini en yakin bir Pasabahce subesinden almalarini tavsiye ediyoruz:-)

Monday, May 11, 2009

31. HAFTA

Besiktasim, kic üstü düsen Sivasi sollayiverdi. Baskalarinin yorumuyla "gülen adam" sevgili teknik direktörümüz Mustafa Denizli daha akilli bir kurguyla sahaya cikardigi takimimizla macin ikinci yarisinda 3 puani cebe attik.

Belediyenin, Sivasa bir güzellik yapacagini hissediyordum. Ugursuzluk getirir diye kimseye söylemedim:-) Bir yandan TDsi öte yandan adi YILDIZ olupta orta siklet gürescisine benzeyen forvetinin saga sola racon kesmesiyle iyice antipatik hale gelen Sivas'a söyleyecek pek bir sözüm yok. Sözüm Kolpa basina: Gecen yil bir yerlerini yirtarak "Sivas sampiyon olursa, Türkiyeyi kupada nasil temsil edecek" diye bagiranlar bu yil ne hikmetse hep birden Sivasi destekliyorlar. Süleyman Seba bosu bosuna "Benim takim cikip karsi takimida, hakemide, federasyonuda ve seyirciyede yenmeli." diye bosu bosuna dememis. Soytariligin bini bir para olmus.

Sampiyonluk yarisinda TS nin sansi Sivastan daha fazla bence. Sivas bundan sonraki 3 hafta basasagi giderler diye düsünüyorum.

Ligin altindaki takimlardan hangisinin düsmesi gerektigine -daha önce Belediye derken- simdi bir türlü karar veremiyorum. Kocaeli ve Hacettepenin düsmesine üzülmedim. Antalya ve Eskisehir olmasinda kim olursa olsun. Yine de ya Belediye ya da Ankaragücü olursa ligin renklenmesi acisindan daha iyi olur diye düsünüyorum. Diger taraftan Manisa ve Diyarbakirdan sonra lige cikacak takim insallah Altay olur. Asigiz siyah beyaz renklere ne de olsa.

Monday, May 4, 2009

30. HAFTA

Aslindan icimden hic birsey yazmak gelmiyor. Ilk yaridaki Ankaraspor macindan sonra 2. kez bu kadar caresiz bir Besiktas izledim. Mactan sonra yer yarilsada icine girsem diye düsündüm. Aslinda tam bekledigim gibi oldu. Defans hatti yikilmis rakip kontratak oynayarak kazanmaya calisacakti. Ama 40-50 metrelik bu kadar isabetli paslar atabileceklerini ve Besiktas defans oyuncularinin bunlara izin verebileceklerini hic düsünmedim. Bu kadar etkili hücum oyunculari olan bir takima karsi neden cizgi defans oynar bu takim anlamis degilim. Rakibin yaptigi kisa paslarla attigi 2. gole seyirci kalan sol kanattaki Ibrahim Üzülmezin caresizligi hic kimsenin faul yapmamasinin hicbir izaheti yok. Gökhan Zan vurabilecegi bir topta rakibinin vücud sarjiyla topu iskaladi. Hakemin görüs alanindaydi ve faulü vermediki bana da omuz omuza bir mücadele gibi geldi bircok (spor yorumcularida dahil) kisi faul desede.

Mac 2-1 ken verilmeyen bariz penalti, 2. golde milimetrik olsada görülmeyen offsatyt da ya niye bu hatalar hep bize oluyor diyen Fenerlilere kapak olsun. Nedense her Fener macinda yapilan kritik hatalar Besiktas aleyhine oluyor. 2-1 ken verilmeyen penalti macin sonucunu tayin etti. Ama bu hatalar bu kadar kötü oynamaya ve altin tepsiyle 2. kez sunulmus liderlik sansini geri itmeye sebep degil. 3-4 kisiyle atak yapan rakibi durduramiyorsan yaziklar olsun.

Ligin ilk 6 sirasindaki takimlarin hicbiri yenilmeden kazanilmis bir sampiyonlugun bence pek bir önemi yok.

Sivasli hoca ve oyuncularin "Ligin sampiyonu biziz. Ama lideri kim olur?" seklindeki geri zekali aciklamalarini anlayamiyorum. Sampiyonlugu alip...Agzimi bozmadan kisa kesiyorum.